Ege’nin En Şirin 10 İlçesi

Ege Denizi, tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. Dünya denizcilik tarihinin başlangıç taşları Ege Denizinde atılmıştır. Tarihimiz süresince, insanlarımız Ege bölgesinde daimi yaşamlarını sürdürmüştür. Ege Bölgesi tercih edilebilirlik açısından, üst sıralarda bulunmuştur. Bunun nedeni ise, Ege Bölgesi’nin elverişli yaşam alanlarına ve doğal güzelliklere haiz olmasından meydana gelmektedir.

8004_datcaTarihin tozlu sayfalarına detaylı bakmış olduğumız zaman, Ege için biroldukça savaş yapıldığını görmekteyiz. Birçok uygarlık Ege bölgesinde yaşayabilmek için, yok olma pahasına bile harpmışlardır. Ege’deki yaşanmışlık izlerini şehrin biroldukça bölgesinde anımsayabiliriz. Zamanı yapıtlarda, yer yer farklı medeniyetlere ait izler bulunmaktadır. Ege’nin insanları cezbetmesi, bölgenin paha biçilemez bir tarih geçmişi olmasına vesile olmuştur. Günümüzde tarih, kalıntılar ile var olsa da, görülmeye değer eşsiz bir güzelliğe haizdir. Şimdi sizler için Ege’nin incisi olan 10 güzel ilçesinden bahsedelim.

Tire

Tire, İzmir’e ortalama 80 km uzaklıkta bulunan şirin bir ilçedir. Tire ilçesinin 4 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülmektedir. Tire ilçesinin bulunmuş olduğu coğrafya çok zengin topraklara sahiptir. Bundan dolayı, biroldukça medeniyet Tire’de yaşamayı tercih etmiştir.

Bu medeniyetler içinde Bizans, Hitit, Roma, Frigya, Lidya, Pers ve Helen uygarlıkları bulunmaktadır. Tire’de biroldukça varlıklı yaratı verilmiştir. Sadece cenkların yaşanmasından dolayı yapıtların çoğu hasar görmüştür. Tire ilçesinin Türklerin eline geçmesinden itibaren, kültürel ve tarihsel birikimi arttırmıştır. Tire, salı pazarları ile meşhurdur. Türkiye çapında bilinen meşhur salı pazarı, hem de da Türkiye’nin en büyük açık hava pazarı olması ile bilinmektedir. Keşkek denilince akla ilk gelen ilçe olan Tire, ayrıca şiş köftesi ile de Türkiye’nin mutfak çeşitliliğinde yer edinmiştir. Tire’ye yolunuz düşerse ne olursa olsun eşi olmayan lezzetlerini denemelisiniz.

Cunda

8004_cundaCunda’nın geçmişi ortalama 3500 yıl kadar geriye gitmektedir. Cunda’nın İtalyanca bir denizcilik terimi olan ”Yelken Açmak” anlamına geldiği bilinmektedir. Cunda denilince akla ilk gelen özellik ise, sivil taş mimarisidir. Sivil taş mimarisinin en güzel örnekleri Cunda’da inşa edilmiştir.

Bugüne dek çok sayıda yapı hasar görse de, sağlam yapıtlar günümüzde barıncak veya otel olarak hizmet vermektedir. Turistlerin ilgisini yoğun bir şekilde cezbeden sivil taş yapıtları, hem de da Cunda ilçesinin simgesi olmuştur. Mimari açıdan Cunda, benzeri olmayan bir güzelliğe haizdir.

Birgi

Tarihin malum uygarlıklarından Aydınoğluları, Birgi’yi başkent olarak kullanmışlardır. 14 – 15 yy’ları içinde, büyük bir şehir olarak dikkatleri üzerine çeken Birgi beldesinde, günümüzde yaklaşık olarak 5 bin fert yaşamaktadır. Birgi’de yaşamış olan Aydınoğulları, Aydınoğlu Mehmet Bey Camii’ni inşa etmiştir. Günümüze kadar sağlam bir halde gelen Birgi Cami, İzmir’in en eski camileri içinde yer almaktadır. Birgi, tarih kokan bir beldedir.

Her adımda tarihi izler bulmak mümkündür. İmamı Birgivi Türbesi ve Çakırağa Konağı Birgi’nin içinde barındırdığı tarihlerden bir tek bazılarıdır. Birgi’de biroldukça kaleler ve hamamlar da bulunmaktadır. Hamamların bir kısmı günümüzde de hizmet vermektedir. Şifalı suları olan hamamları ile insanoğluın gmeşhurk stresten kurtulmaları için Birgi, bulunulmaz bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır. Siz de günlük yaşamın getirmiş olduğu stresi ve yorgunluğu, Birgi’nin zamanı hamamlarında atabilirsiniz.

Karaburun

8004_karaburunTuristlerin ve yerli halkın yoğun ilgisini çeken Karaburun, denizinin temizliği ile tanınmaktadır. Coğrafi konumundan dolayı açık denize bakmaktadır. Bu nedenle, deniz suyu devamlı bir devri sürekli yapmakta ve çok temiz kalmaktadır.

Karaburun Denizi, turistlerin ve dalgıçların akınına uğramaktadır. Tüplü ve tüpsüz dalışlar için çok uygun bir denize sahiptir. Karaburun’a gitmek biraz zahmetlidir. Ulaşım için zorlu, virajlı yollardan geçmek gerekmektedir. Bundan dolayı Karaburun, Çeşme ilçesi kadar rağbet görememiştir. Sadece, tabii güzelliği ve denizi ile birçok beldeye rakip olmaktadır.

Ula

8004_ulaDondurmam Gaymak filmine ev sahipliği icra eden Ula ilçesi, 5 binlik bir nüfusa haizdir. Muğla’ya 15 dakika mesafe uzaklıktadır. Ula, Osmanlı tarihinin en büyük ve en önemli ayakkabı üretim yeri olarak dikkat çekmiştir. Ula’nın tarihi konakları, turistlerin beldeye gelmesi için büyük bir avantajdır.

Buradaki zamanı konaklar, Ula beldesi ile simgeleşmiştir. Türkiye’de en çok bisiklet kullanılan yer Ula’dır. Halk ulaşım için bisikletleri tercih etmektedir. Ula’nın yolları bisiklet ulaşımı için oldukça idealdir. Siz de bisiklet turu ile Ula beldesini gezip keşfetmeye hazır mısınız?

Datça

Datça’nın, MÖ 2000 yılına kadar bir tarihe sahip olduğu bilinmektedir. Marmaris’e yaklaşık olarak 70 km kadar uzaklıkta bulunan Datça, tarihi evleriyle de meşhurdur. Datça’nın 52 koyu bulunmaktadır. Datça’ya ulaşım zor olduğundan dolayı, insanoğlu dinlence için çok fazla Datça’yı tercih etmemektedir.

Datça denilince akla ilk gelen özellik ise, saf oksijenin çok olmasıdır. Dünyanın ikinci ve Türkiye’nin birinci saf oksijenine sahip beldesidir. Saf oksijen belli rahatsızlıkları olan kişilere iyi gelse de, bazı kişilerde baş ağrısı ve burun kanamasına neden olabilir.

Foça

Foça, fok balıkları ile simgeleşmiştir. Bu isim, İonlıların vermiş olduğu ”Fokai” isminden gelmektedir. İonlılara ev sahipliği yapan Foça, 12 İon kenti içinde en önemlilerinden birisidir. Akdeniz’de yaşayan fokların en sevmiş olduği yaşam alanı Foça’dır. Foça’nın biroldukça tarihi zenginlikleri vardır. Tustistlerin uğrak yeri olan Foça, İzmir’e 70 km uzaklıkta yer almaktadır.

Assos

MÖ 10. Yüzyılda Asos, Midilli Adası’ndan göç eden Metymna halkına ev sahipliği yapmıştır. Asos’u, Metymna halkının kurduğu tarih kaynaklarından bilmekteyiz. Günümüzde Behramkale -Behramköy olarak anılmaktadır. Asos, tarih süresince liman kenti olarak hizmet vermiştir. Köy ve kasaba olarak ikiye ayrılan Asos, tarihin önemli uygarlıklarına ev sahipliği yapmıştır. Asos’ta birçok tarihi kalıntılara rastlayabilirsiniz. Asos’a giderken fotoğraf makinanızı yanınıza almayı unutmamanız ümidiyle.

Milas

Milas, Muğla’nın tanındık ilçelerinden birisidir. Kent merkezi oldukca nizami, temiz ve düzenlidir. Ayrıca Milas, halılıları ile de Dünya’ya nam salmıştır. Milas, adım adım tarih kokar. Kalabalık çarşıları, tarihe tanıklık etmiş evleri ve antik kalıntıları ile turistleri adeta cezbetmektedir. Milas’ta 27 tane sit alanı bulunmaktadır.

Zamanı kaynaklarda Milas’ın, M.Ö 500 yıllarda kurulduğu geçmektedir. Milas’ta Karyalılar ve Persler egemenlik süre gelmiştir. 13. Yüzyılda ise, Menteşe Beyliği’nin başkenti olmuştur. Milas, tarihe tanıklık etmiş güzel bir beldedir. Osmanlı, Milas’a büyük örutubet vermiştir. Milas’ta belirli eserler bırakarak, Milas’ın evveliyatına büyük katkı elde etmiştır. Milas günümüzde medeniyetler karmaşası olarak sunulan eserler ile gezilip, görülmeyi hak etmektedir.

Urla

Tarih derslerinde sık sık karşımıza çıkan Urla beldesi, Dünya tarihinin en eski limanı olarak bilinmektedir. İzmir’e ortalama 35 km uzaklıkta bulunmaktadır. Urla, çok eskilere dayanan yaşam alanları ile tarihe adını adeta kazımıştır. Günümüzde birçok kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Son yapılan kazı çalışmaları Limantepe Höyüğü’’nün, MÖ 6000 yıllara dayanan bir liman başkenti olduğunu saptamıştır.

Limantepe Höyüğü, İskele mahallesinde bulunmaktadır. Antikçağ’da zeytinyağ üretimiyle önemine örutubet katan Urla, ortalama olarak 50 bin nüfusa haizdir. Urla, günümüzde de zeytinyağ üretimine devam etmektedir.

Ege Bölgesi’ne yolunuz düştüğü zaman, artık gitmeniz gereken yerleri daha iyi tanıyorsunuz.

Ege Bölgesi’ni gezmek, size tarihin izlerini yansıtırken hem de da naturel güzelliklerin ışıltısını hissettirecektir. Ege’ye yolunuz düştüğü süre uğramanız ihtiyaç duyulan beldeleri sizler için sıraladık. Ege’nin doğal güzelliklerini ve tarihini keşfetmek için valizinizi şimdiden hazırlayın.

Kaynak: http://www.bilgiustam.com/egenin-en-sirin-10-ilcesi/

vbroot hakkında 337 makale
Sokak Iambası gibi oIma eyy yâr… Kime yandığın beIIi oIsun… ( Necip FazıI Kısakürek )

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*