NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu, insanlığın kainattaki yalnızlığına dair en güçlü delillerden birini ortaya çıkardı. 124 ışık yılı uzaklıktaki K2-18b isimli gezegenin atmosferinde, Dünya’daki ömürle direkt ilişkilendirilen iki sülfür bazlı molekül; dimetil sülfit (DMS) ve dimetil disülfit (DMDS) tespit edildi. Bu bileşikler, mikroorganizmalar tarafından üretildiği için biyolojik bir kökene işaret ediyor olabilir.
Dünya dışı yaşama dair en güçlü delil tespit edildi
Keşif, gezegenin konut sahibi yıldızının önünden geçişi sırasında yıldız ışığının atmosferden süzülmesiyle elde edilen spektroskopik bilgilere dayanıyor. Bilhassa orta kızılötesi dalga uzunluklarında yapılan ölçümler, bu gazların milyonda 10 ünite üzere yüksek bir oranda bulunduğunu gösterdi. Bu yoğunluk, Dünya’daki doğal düzeylerle kıyaslandığında hayat ihtimalini önemli biçimde gündeme taşıyor.
K2-18b, “Hycean” olarak isimlendirilen bir gezegen sınıfına ilişkin. Bu gezegenin Dünya’nın yaklaşık 8,6 katı kütleye ve 2,6 katı çapa sahip olması da, onu hem yaşanabilirlik potansiyeli hem de gözlemsel olarak ilgi alımlı bir maksat haline getirebilir.
Yapay zeka, yazılım alanında insanların gerisinde kaldı!
Yapılan bir araştırma, yapay zekanın yazılım alanında hala insanların gerisinde olduğunu resmen ortaya koydu.
Şu anki müşahedeler, istatistiksel olarak “üç sigma” düzeyinde. Bu, sinyalin rastlantısal olma mümkünlüğünün %0,3 civarında olduğu manasına geliyor. Lakin bilim topluluğunda bir keşfin “kesin” kabul edilebilmesi için bu bedelin beş sigma (%0,00006) düzeyine düşmesi gerekiyor.
Bu keşif, cihanda hayat muhtemelliğine yönelik bakışı radikal biçimde değiştirecek. Pekala siz bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Bir yanıt bırakın